Kitap, Eski İstanbul sınırları içinde Edinekapı-Nişantaşı arasında geçiyor. Osmanlı'nın Abdülhamit döneminde...
Civalı zarlar yaparak kumar oynayan Kahkah, civalı zar yutup konuşamaz ve elma dışında hiçbir şey yemeyen Ab'ab, Edinekapı surlarının dibinde bir mezbelelikte yaşarlar. Bir gün bir adam bir çocuğu dünya'nın bütün kötülüklerinden uzak kalması için Kahkah'a bırakır.
Kahramanımız İsmail, bu çocuktur. Kahkah çocuk Dünyanın kötülüklerinden uzak olsun diye onu ip cambazı olarak büyütecektir. Daha sonra bu ip cambazımıza dostluk edecek İstanbul'daki büyük maymun katliamından kurtulan şebek Leylifer katılacak ve yoldaşı olacaktır.
İhsan Oktay Anar'ın tarzına çok yakın hatta ondan esinlenmiş bir kitap gibi geldi bana.
Kitapta çok güzel sahneler var. Bu kitaptan sonra Rüyabazlarla ilgili bir kitap daha çıkar diye düşünüyorum.
Genel itibariyle oldukça güzel bir kitap ama Spielberg'in Yapay Zeka'sında olduğu gibi biraz fazla uzatılmış gibi. Son 10-15 sayfasını yazar uzatmadan bıraksaydı bana göre şahane bir son hatta sonrasına sarkacak bir serinin başlangıcı olabilecekti.
“Güçlü olanın gerçeğe boyun eğmesi gerekmezdi. Çünkü o, gerçeğin yerine de geçebilecek kadar ehli kudretti onların gözünde”
“İnandırmak çok önemli. İnsanlar senin gerçeği anlatmanı değil, onları inandırmanı isterler. Çok fazla titizlenmene lüzum yok, temaşacıyı inandır, yeter”
“Dünya görmek istediğimiz şeylerin panayırıdır. İnsan baktığını görmez, gördüğüne bakar. Görmek istemediklerimiz ise hususi cehennemimizi donatır.
“insanların en büyük ihtiyacının yalan olduğunu bir kez daha öğrenmiştim.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder