Stefan Zweig'ın çok önem verdiği şeylerden biri itiraftır. İtirafta bulunamayan bir insan da hayatını sürekli bir korku içinde yaşar.
65 sayfalık tam bir seyahat kitabı. Küçük, güzel bir hikaye. Güzel, zengin bir kadın var. Mutlu bir yuvası ve 2 tane çocukları.
Paranın fazlasının getirdiği bir sapkınlıkla eşini aldatır ve bunu eline yüzüne bulaştırır. Bu kendini bilmezlik yakasını uzun süre bırakmaz. Peşinden sürekli onu takip eden korkusudur artık.
"Korku, cezadan çok daha beterdir çünkü ceza bellidir. Ağır da olsa hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir."
Artık korku, evine, odalarına yerleşti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder