16 Kasım 2016 Çarşamba

Bir iktidar masalı: Hayvan Çiftliği

YEDİ EMİR

1. İki ayak üstünde yürüyen herkesi düşman bileceksin.
2. Dört ayak üstünde yürüyen ya da kanatları olan herkesi dost bileceksin.
3. Hiçbir hayvan giysi giymeyecek.
4. Hiçbir hayvan yatakta yatmayacak.
5. Hiçbir hayvan içki içmeyecek.
6. Hiçbir hayvan başka bir hayvanı öldürmeyecek.
7. Bütün hayvanlar eşittir.

Hayvan Çiftliği, gördükleri kötü muameleye karşı çıkıp, insanların elinden çiftliği alan hayvanların trajikomik bir yönetim hikayesi. 

1984'te olduğu gibi burada da hayvanlar üzerinde müthiş bir algı yönetimi söz konusu. Yukarıda, hayvanların çiftliği ele geçirdiklerinde oy birliğiyle kararlaştırdıkları anayasa zamanla çıkarlara göre değiştirilecek ve hiçbiri hatırlanmayacaktır. Hatırlayanların ve itiraz edenlerin sonu bellidir.

1940'lı yılların siyasi otorite savaşlarını ve dolayısıyla da bugünün dikta rejimlerinin müthiş bir kesiti diyebiliriz. Geç okuduğum için kendime kızgınım. Filmi de çekilmiş ama ben filmini henüz seyretmedim.

Tanrı bana sinekleri kovayım diye bir kuyruk vermiş; ama keşke sinekler de olmasaydı, kuyruğum da.

Özgürlüklerini savunamayanların ödedikleri bedel ağırdır. Özgürlük, değerli olduğu ölçüde kırılgandır da...

Bütün hayvanlar eşittir; ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir.

Dışarıdaki hayvanlar bir domuzların yüzlerine, bir insanların yüzlerine bakıyor, ama onları birbirlerinden ayırt edemiyorlardı.

Koca bir yıl köle gibi çalıştılar. Ama böyle çalışmaktan mutluydular; ne yapıyorlarsa, bir avuç aylak ve soyguncu insanın çıkarı için değil, kendi çıkarları uğruna ve gelecek kuşaklar için yaptıklarının bilincinde olduklarından, var güçleriyle çabalıyorlar, her türlü özveriye sessizce katlanıyorlardı.

Yıllar geçti çiftlik zenginleşti; ama her nedense hayvanların hayat koşulları değişmemişti; tabii domuzlarla köpekleri saymazsak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder