Serinin 3. kitabı aslında bir dünyayı kurtarma operasyonu diyebiliriz. İlk kitabımızda büyücüler okuluna giden ve buradan olaylı biçimde ayrılarak hayatına devam etmişti hatırlarsanız. İşte bu kitapta artık büyücüler okuluna geri dönmüş ve hatta başbüyücü olmuş olduğunu görüyoruz.
Ejderhaların Efendisi olarak oldukça saygın bir yeri olan Başbüyücümüze günün birinde çok uzak diyarlardan birinden genç bir prens çıkagelir ve ülkesinde artık büyü ve büyücülüğün tükendiğini, işlerin oldukça ters gittiğini haber verir.
Yüzlerce adalardan oluşan Yerdeniz'deki birçok ülkeden de bu tip haberler gelmeye başlar. Bu sorunun kaynağını bulup yoketmek üzere Başbüyücü yola çıkar ve yanına da bu genç Prens'i alır.
Prens'le birlikte kılık değiştirerek birçok ülkeye sorunun kaynağını bulmak ve yoketmek üzere uğrar. İnsanların büyü ve büyücülüğün sona ermesiyle işlerinin gitgide bozulduğunu, yaşayan ölülere döndüğünü farkederler.
Ejderhalarla, büyülerle, sonsuz yaşam vaadiyle kandırılan insanlarla yoğrulmuş; oldukça hareketli bir konusu var kitabın. Ve kitabın genç Prens üzerindeki değişimlerle anlattığı bir tema da var:
"Çocuk yalnızca ölümün var olduğunu değil -çocuklar ölümün olduğunu,
öleceğini anladığı anda, çocukluk biter ve yeni hayat başlar. Bu da
büyümedir, ama daha geniş bir bağlamda."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder