4 Mayıs 2015 Pazartesi

Intacto

Seneler seneler önce seyrettiğim ve hatırladıkça ne güzel bir filmdi dediğim bir filmden bahsedeceğim kısaca.

Seyrettiğim en orjinal senaryoya sahip filmlerden biri. Aslında oldukça basit bir konu üzerinde çalışılmış: ŞANS.

Sadece şanslı insanların oynadıkları ve bazen yaralanmalarla ve ölümlerle sonuçlanan akıl dışı oyunların (kumar) arasında geçen sıradışı bir hikaye.

Bu oyunlardan örnekler verecek olursak: Gözü kapalı sık ağaçlı bir ormanda koşmak, yine gözü kapalı çok işlek bir otoyolda karşıdan karşıya geçmek ve zehirli bir arıyı (böceği herneyse) bal sürülmüş kafalara çekmek vs.

Bir de Yahudi soykırımından kurtulmuş Dünya'nın en şanslı adamı var. Ve bu adamın bir kumarhanesi var. Adamın odasına çıkan asansör sahnesi. Başroldeki adamın uçak kazasından kurtulma sahnesi, yine kahramanımızın dayak yedikten sonra arabadan atılma sahnesi muhteşem. Arabada çalan parçayı seneler sonra Shazam icat olduğunda bulabilmiştim. Las Palmeras...

İçinde aşk olmadan da müthiş bir film çekilebilirmiş dedirten bir film. Bitişi bile çok güzeldi.

Verdiği mesaj da bence mükemmel.

Kibrin sonunda başınıza neler gelebilir? En iyi benim dediğinizde daha iyisi karşınıza çıkar mı? Ya da çıktığında ne yaparsınız.

Görüntü yönetmeni de muaazzam bir iş çıkarmış bence. İçinde aşk yok ama aşk katılarak çekilmiş sanki.

Bence tartışmasız kült bir film.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder