6 Şubat 2015 Cuma

Kırmızı Pazartesi


Kırmızı Pazartesi

Bir roman oldukça kısa olup da ne kadar karıştırılıp çorbaya döndürülürün cevabını Gabriel Garcia vermiş bu kitapta.

Hemen Yüzyıllık Yalnızlık'ın ardından bir hayal kırıklığı diyebilirim. Çünkü hayal dünyasının zenginliğini bu kitapta o kadar net göremiyoruz. Arada bir diğer kitaba atıfta bulunan bölümler mevcut ama bağlantıları biraz daha zengin ve şu isimleri biraz daha sadeleştirerek yazsaydı ne güzel olacaktı.

Kitapta bir Pazartesi günü öldürülen Arap kökenli zengin genç bir adamın öldürülmeden hemen önce farklı mekanlarda farklı insanlarla geçen olaylar ve bu olaya karşı bu insanların tepkileri anlatılıyor. Bir yerde yeter artık dediğiniz olmuyor değil. Çünkü oldukça gizemli başlayan hikaye birden bilinen bir kıvama geliyor ve ince detaylar açığa çıkıyor sadece. Ancak sonunda beklediğiniz gizem bir türlü çözülemiyor. Bu kitap 300 sayfa olsaydı sonuna kadar okuyacağımı düşünemiyorum. Ölenin arkasından konuşulmaz derler ama Gabriel amcaya bu kitabı yakıştıramadım.

Bu kitapta fazlaca güzel replik de bulamadım. Bulduğum tek replik:

"Tıpkı iki çocuğa benziyorlardı," demişti bana. Ve bu düşünce onu korkutmuştu, çünkü ancak çocukların her şeyi yapabileceklerini düşünürdü hep.  




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder