7 Eylül 2015 Pazartesi

Amat

Puslu Kıtalar Atlası'ndan sonraki en güzel kitap buydu. Diğer kitaplardan ayrılan en önemli özelliklerinden biri ise bu kitapta İhsan isimli bir karakterin olmaması.

Amat, diğer gemilerden farklı olarak 247 meşe ağacından yapılmış bir savaş gemisi. Bu 247 Meşe ağacı sadece 3 ayda 247 korsanın mezarında inanılmaz hızda büyümüş ve marangoz Nuh usta inşa etmiş. Hz. Nuh olarak atıfta bulundum ben.

Geminin hangi görevle yola çıktığı bilinmemektedir. Ve geminin kaptanı oldukça esrarengiz bir adam adı da Diyavola. Ben şeytan olduğunu düşünüyorum. siz de okuyunca aynı hisse kapılacaksınız eminim ki. En olmadık zamanlarda ortadan kaybolan, çatışmalar sırasında keman çalan ve kitaplığında ölümsüzlükle ilgili birçok kitap olan değişik bir kişi.

Geminin reisi Kırbaç Süleyman ise Hz. Süleyman'a atıfta bulunan bir zat. Geminin fırtınadan batacağı bir sırada rüzgara durmasını haykıran ve durduran aynı zamanda Diyavola Paşa'nın kitaplığındaki ölümsüzlükle ilgili yasak kitabı okumak için meraktan yanıp tutuşan bir karakter.

Bir de genç İsrafil var ki o da gemide bulunan pirinç boruyu öttürebilen tek kişi. Burdaki atıf gayet açık.

Filmi çekilse Karayip Korsanları'na beş basan bir konusu ve işleyişi var. Geminin kitabın sonuna doğru sislerde ilerleyişi ve gemi direğinde öten baykuşun sesini hala hatırlıyor ve yazar gibi düşlüyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder