Turgenyev, Rus edebiyatının en önemli isimlerinden biri. Tolstoy ve Dostoyevski okuyormuş gibi okuyorsunuz. Döneminin en Avrupalı bakış açısına sahip yazarı olarak anılıyor. Babalar ve Oğullar bence çok daha güzel bir eseri.
Bu kitap basit bir olay örgüsü ve tuhaf ilişkiler bütünü olarak değerlendirilebilir. Senaryosuyla gayet iyi tutacak bir Aşk-ı Memnu türü dizi senaryosu çıkar.
Kitap bir aşk üçgeni üzerine kurulu olsa da aslında aralarda Osmanlı'nın son dönemindeki Jön Türkler gibi yurt dışında bir araya gelen Rus asilzadelerini, burada neler yaptıklarını ve en önemlisi Rus toprak reformunu konu alıyor.
Romanın esas adamı bu toprak reformu başlamadan önce topraklarını çalışanlarına dağıtan bir zengin diyebiliriz. Ancak inanılmaz aşk acısı çekiyor ve çektiriyor. Seneler sonra ise yıktığı kumdan kaleleri tekrar yapmaya çalışıyor.
Kahramanımızın dengesini altüst eden İrina yazdığı bir pusulada şöyle diyor:
Bir gün önce, yahut bir gün sonra, bu kaçınılmaz bir şeydi. Bana gelince, dün sana söylediklerimi yineliyorum: Artık hayatım senin elinde. Beni ne istersen yap! Özgürlüğüne engel olmak istemem. Yalnız şunu bil ki, gerekirse her şeyi silip atar, arkandan dünyanın öbür ucuna kadar giderim. Zaten yarın görüşmeyecek miyiz? Senin Irina
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder