Rahatsız eder
"Bu nasıl insan" dedirtir
Küfrettirir
Kitapta duyguları bozuk kahramanımız Mersault yaşadığı güzelliklere, üzüntülere ve kötülüklere karşı duyarsız biri... Yine de çevresindeki insanlar onu, onun onları sevdiğinden daha fazla seviyor ve sürekli bir şeyler teklif ediyorlar.
Hayatında yapılan bütün teklifleri -ki buna Marie'nin evlenme teklifi de dahil- farketmez, olabilir gibi tuhaf cevaplarla karşılayan bir adam bu. Ancak hissettikleriyle ilgili sorulan her şeye samimi ve doğru cevaplar vermesi büyük bir erdem olmasına rağmen okuyucu olarak neden rahatsızlık duyduğumu daha sonra anladım: Mösyö Meursault, bizim yaptığımız gibi insanlara kibar davranmak adına söylenen beyaz yalanlara başvurmuyor, politika yapmıyor, ondan istenen bir şey varsa da hemen yapıyor. Evet Meursault iyi bir insan ama yaşadığı dönemin kurallarına uymadığı için rahatsız bir insan olduğunu düşündürüyor.
İdam kararı açıklandığında bile söyleyecek bir şeyin var mı dendiğinde "Hayır!" cevabını verebilecek kadar sakin ve sıradışı bir adam.
Kısa, akıcı, sıradışı ve dolu dolu bir kitap okumak isteyenler için mükemmel bir kitap... Başyapıt.
29 Ocak 2016 Cuma
27 Ocak 2016 Çarşamba
Yerdeniz Serisi-6 Öteki Rüzgar
Yerdeniz Serisinin 6. ve son kitabı...
Bir nevi kıyamet günü canlandırması gibi ama kıyametin ucundan dönülmesi gibi aynı zamanda.
Son kitapta biraz daha aksiyon olsa daha iyi olurdu. Evet Tehanu; o yanık yüzlü güzel kız baştan beri bir ejderhaydı ama sonunda bu son kitapta altın renkli haline bürünebiliyor.
Kuğu ile olan savaşında bütün gücünü kaybetmiş olan Çevik Atmaca'nın tekrar güçlerine kavuşması şahane olurdu ama maalesef o da olmadı. Ve beklediğim ve olmayan şeylerden biri de daha önceki kitaplarda içinde bir büyücülük yeteneği varmış gibi davranılan, böyle bir beklenti yaratılan Tenar, oldukça pasif bir rolde kalmış.
Ejderhaların insanların yaşam alanlarına gelmeye başlamasını, ölümlülerle yaşayanlara arasındaki duvarın hasar görmesini yeterince net kafamda canlandıramadım.
Bütün bu beklenenlerin gerçekleşmemesi bir yana, yazar o kadar iyi betimliyor ki olayları yine şahane bir kitaptı demek farz oluyor.
Son kitabın huzurlu bir sonla bitmesi, aksiyon beklentisini karşılamasa da daha da fazla etkileyicilik sağlıyor.
Bu seriyi okuyun derim.
Bir nevi kıyamet günü canlandırması gibi ama kıyametin ucundan dönülmesi gibi aynı zamanda.
Son kitapta biraz daha aksiyon olsa daha iyi olurdu. Evet Tehanu; o yanık yüzlü güzel kız baştan beri bir ejderhaydı ama sonunda bu son kitapta altın renkli haline bürünebiliyor.
Kuğu ile olan savaşında bütün gücünü kaybetmiş olan Çevik Atmaca'nın tekrar güçlerine kavuşması şahane olurdu ama maalesef o da olmadı. Ve beklediğim ve olmayan şeylerden biri de daha önceki kitaplarda içinde bir büyücülük yeteneği varmış gibi davranılan, böyle bir beklenti yaratılan Tenar, oldukça pasif bir rolde kalmış.
Ejderhaların insanların yaşam alanlarına gelmeye başlamasını, ölümlülerle yaşayanlara arasındaki duvarın hasar görmesini yeterince net kafamda canlandıramadım.
Bütün bu beklenenlerin gerçekleşmemesi bir yana, yazar o kadar iyi betimliyor ki olayları yine şahane bir kitaptı demek farz oluyor.
Son kitabın huzurlu bir sonla bitmesi, aksiyon beklentisini karşılamasa da daha da fazla etkileyicilik sağlıyor.
Bu seriyi okuyun derim.
26 Ocak 2016 Salı
Siddharta
Hikayenin kahramanından adını alan bir kitap. Budist bir ailenin mükemmel oğlu Siddharta ve can yoldaşının gerçek "Ben" i bulma yolculuğu...
Hayır bu kitap budizmi ya da başka bir öğretiyi ön plana çıkaran propagandasını yapan bir nitelikte değil. Bu insanın cevapları içinde bulma hikayesi.
Tabii kitabın kahramanının birdenbire zengin olması, daha önce yapmadığı birçok şeyi yapıyor olması aslında biraz gerçek dışı olmuş.
Yine yıllar sonra sevgilisinin ve doğduğundan haberi dahi olmadığı 11 yaşındaki oğluyla karşılaşması, ardından kadının başına gelenler biraz Türk filmi gibi.
Ama yine de verilen mesaj güzel. Bu tip konulardaki kitapları ben genelde okumam ama bu güzel. Okuyun. :)
Hayır bu kitap budizmi ya da başka bir öğretiyi ön plana çıkaran propagandasını yapan bir nitelikte değil. Bu insanın cevapları içinde bulma hikayesi.
Tabii kitabın kahramanının birdenbire zengin olması, daha önce yapmadığı birçok şeyi yapıyor olması aslında biraz gerçek dışı olmuş.
Yine yıllar sonra sevgilisinin ve doğduğundan haberi dahi olmadığı 11 yaşındaki oğluyla karşılaşması, ardından kadının başına gelenler biraz Türk filmi gibi.
Ama yine de verilen mesaj güzel. Bu tip konulardaki kitapları ben genelde okumam ama bu güzel. Okuyun. :)
11 Ocak 2016 Pazartesi
Hikayenin başlangıcı yok
Hergün seninle,
Damarlarıma bir iğne deliğinden karışmış uyuşturucu gibi...
Birkaç gün uzak dursam,
Zıt kutupların çekiciliği.
Ben hırçın dalgalarımla sahili döverken
Sen masmavi çarşaf gibi bir deniz.
Hikayenin başlangıcı yok
Benimle doğdu
Sonu da olmayacak...
Bülbülü Öldürmek
Küçük bir kızın ağzından klasik bir Amerikan hayatının anlatılışı. Annesini kaybetmiş, babası, abisi, ev işlerine bakan kadın ve komşuları etrafında geçen olaylar üzerine kurulu.
Olaylar Maycomb kasabasında geçmekte ve burası çok uzun yıllar kar yağmamış ılıman bir iklime sahip. Kahraman kızımız Scout'un abisi Jem'in yaptığı kardan adam şahaneydi.
Kardan adamı yaptıkları gün çıkan yangında ölümüne korktukları komşularının onlara battaniye bile verdiğinin farkına varmamaları ve okuyucunun da sonradan öğrenmesi minik bir sürpriz aslında. O gizemli komşularıyla daha sonra yine karşılaşacaklardı.
Scout'un babası Avukat Atticus'un siyahi bir adamı savunduğu dava ve insanların onlara yaklaşımları, ikiyüzlülükleri çok iyi anlatılmış. Buruk bir hikayesi var aslında. 1930'lu yıllara Amerikası'nda ırkçılığın geldiği boyutlar küçük bir kızın dilinden bu kadar güzel anlatılabilirdi.
Birçok eserde olduğu gibi kitabın bir köşesine Yahudiler tarih boyunca zulüm görmüş, çalışkan örnek bir toplumdur gibi propagandayı hiç sevmedim. Konu itibariyle zaten alakası da yoktu kitapta. Belli ki kitap yazıldıktan sonra eklenmiş.
Yazar fazlaca tasvirde bulunan biri değil, olayları anlatış biçimi oldukça güzel sadece. Yani dili edebi bir dil değil. Ancak kitabın verdiği mesaj çok iyi. Bir babanın kızını ve oğlunu örnek birer insan olarak yetiştirme çabası ve çocukların da ara sıra karşı çıksalar da onu sürekli dinlemeleri üzerine hoş bir hikaye.
Olaylar Maycomb kasabasında geçmekte ve burası çok uzun yıllar kar yağmamış ılıman bir iklime sahip. Kahraman kızımız Scout'un abisi Jem'in yaptığı kardan adam şahaneydi.
Kardan adamı yaptıkları gün çıkan yangında ölümüne korktukları komşularının onlara battaniye bile verdiğinin farkına varmamaları ve okuyucunun da sonradan öğrenmesi minik bir sürpriz aslında. O gizemli komşularıyla daha sonra yine karşılaşacaklardı.
Scout'un babası Avukat Atticus'un siyahi bir adamı savunduğu dava ve insanların onlara yaklaşımları, ikiyüzlülükleri çok iyi anlatılmış. Buruk bir hikayesi var aslında. 1930'lu yıllara Amerikası'nda ırkçılığın geldiği boyutlar küçük bir kızın dilinden bu kadar güzel anlatılabilirdi.
Birçok eserde olduğu gibi kitabın bir köşesine Yahudiler tarih boyunca zulüm görmüş, çalışkan örnek bir toplumdur gibi propagandayı hiç sevmedim. Konu itibariyle zaten alakası da yoktu kitapta. Belli ki kitap yazıldıktan sonra eklenmiş.
Yazar fazlaca tasvirde bulunan biri değil, olayları anlatış biçimi oldukça güzel sadece. Yani dili edebi bir dil değil. Ancak kitabın verdiği mesaj çok iyi. Bir babanın kızını ve oğlunu örnek birer insan olarak yetiştirme çabası ve çocukların da ara sıra karşı çıksalar da onu sürekli dinlemeleri üzerine hoş bir hikaye.
6 Ocak 2016 Çarşamba
Kar Gezisi
Neler olacağını bilmeden tren yolunda raylara taş dizerdik. Kocaman bir trenin devrilmesini hayal edemiyorduk ki.
Soğuk kış günlerinde şehrin oldukça dışında olan evimizden babamla beraber çıkar, hiç ayak basılmamış karlar üzerinde gezintiye çıkardık. Kar tanelerinin yere düşüş sesini hissettiğiniz mucizevi anlardandı. Küçük ellerimde eldivenler, arada bir babamın sıcak paltosunun cebime sokup ısıtırdım. O kadar az insan görürdük ki, bazı günler hiçkimse görmezdik hatta.
Babam 1-2 kilometre ilerde bulunan küçük tepede çok çok eski devirlerde yaşamış bir kralın sarayının olduğunu söylerdi ve o tepeye giden siyah taşlı yolun da Kral yolu olduğunu anlatırdı. Bulduğu birkaç ok ucunu da gösterir, demir çağına kadar uzanan bir tarihin yattığını iddia ederdi. Bence okusaymış çok iyi bir arkeolog olacağı kesindi.
O kar gezilerimizin birinde kızıl tüyleriyle bir tilki görmüştüm. O kadar güzeldi ki. Yiyecek bulmak için oradan oraya zıplayıp duruyordu kerata. Birgün de çok büyük bir çoban köpeği karşımıza çıkmıştı.Korkmuştum ben ve babamın arkasına saklanmıştım. Babamsa o köpeği bir çocuk gibi sevip yollamıştı.
Ne zaman kar yağsa hep aklıma o günler gelir.
Yerdeniz Serisi-5 Yerdeniz Öyküleri
Serinin 5.kitabı ama belli bir hikayenin devamı niteliğinde değil. Aslında seride bahsedilen bazı konularda ek bilgilerden oluşuyor da diyebiliriz.
İlk öyküde Roke Adası'nın ve adanın içindeki büyücüler adasının nasıl kurulduğu anlatılıyor.
2. öykü bir aşk hikayesi zengin erkek ve fakir kız havasında. Mutlu sonu sevenler için ideal bir konu ama Ursula, aşk konusunda bence o kadar da iyi değil. En azından çocuk ve kızın biraz büyü yeteneği var. Ancak aksiyon sıfır. :) Zaten kısa tutulmuş, serinin önceki kitaplarına atıfta bulunmayan tek bölüm bu. Kitaptan çıkarılsa da olurmuş.
3.Hikayede Çevik atmacanın etrafına zarar verebilecek ama aslında iyi kalpli olan bir büyücünün peşine düşüşü ve iyiliği bulduğunu anlayıp geri gidişi var.
4.Hikayede Çevik Atmacanın Gont'taki Hocası Ogeon'un çocukluğunda nasıl şehri hocasıyla kurtardığı anlatılıyor.
5.Hikaye'de ise Çevik Atmaca'nın bütün güçlerini kaybedip Tenar ile brlikte kendi yaşamına devam ettiği sıralarda Roke adasına gelen ve Büyücüler Okuluna girmeye çalışan İrialı adındaki kızın hikayesi var. Bu hikaye oldukça güzel ve sürükleyici. Bir sonraki kitapta neler olacak acaba dedirten bir sonla bitiyor.
Kısaca oldukça zevkle okunabilecek bir kitap ve kesinlikle serinin bir parçası...
İlk öyküde Roke Adası'nın ve adanın içindeki büyücüler adasının nasıl kurulduğu anlatılıyor.
2. öykü bir aşk hikayesi zengin erkek ve fakir kız havasında. Mutlu sonu sevenler için ideal bir konu ama Ursula, aşk konusunda bence o kadar da iyi değil. En azından çocuk ve kızın biraz büyü yeteneği var. Ancak aksiyon sıfır. :) Zaten kısa tutulmuş, serinin önceki kitaplarına atıfta bulunmayan tek bölüm bu. Kitaptan çıkarılsa da olurmuş.
3.Hikayede Çevik atmacanın etrafına zarar verebilecek ama aslında iyi kalpli olan bir büyücünün peşine düşüşü ve iyiliği bulduğunu anlayıp geri gidişi var.
4.Hikayede Çevik Atmacanın Gont'taki Hocası Ogeon'un çocukluğunda nasıl şehri hocasıyla kurtardığı anlatılıyor.
5.Hikaye'de ise Çevik Atmaca'nın bütün güçlerini kaybedip Tenar ile brlikte kendi yaşamına devam ettiği sıralarda Roke adasına gelen ve Büyücüler Okuluna girmeye çalışan İrialı adındaki kızın hikayesi var. Bu hikaye oldukça güzel ve sürükleyici. Bir sonraki kitapta neler olacak acaba dedirten bir sonla bitiyor.
Kısaca oldukça zevkle okunabilecek bir kitap ve kesinlikle serinin bir parçası...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)