13 Mart 2017 Pazartesi

Replikler Kitabı-Cennet Mahkumu

Bu kitabı nasıl buldum? Google'da en iyi kitap alıntıları diye bir arama yaptırdım ve yazarın kitaptan alınmış şu sözüne rastladım:

"İyi bir yalancı, en etkili yalanın önemli bir parçası çıkarılmış bir gerçekten olustuğunu bilir."

Bu sözü çok sevdim ve alıntı yapılan kitabı inceledim. Bu kitap aslında yazarın daha önce yazdığı 2 kitaplık bir serisini tamamlayan 3. kitabı. (Üçleme:1. RÜZGARIN GÖLGESİ 2. MELEĞİN OYUNU 3.CENNET MAHKÛMU). Diğer kitapları da okuyacağım mutlaka.

Olay 1940'lı yıllar İspanyası'nda siyasi olayların had safhaya çıktığı, suçlu suçsuz birçok kişinin hapishanelerde çürüdüğü bir dönemi anlatıyor. 

Suçsuz yere içeri açılmış bir yazar ve daha sonra onun verdiği bilgilerle hapisten kaçan kahramanımız konuyu şekillendiriyor. Çok güzel mesajların ve gizemli karakterlerin kol gezdiği hoş bir kitap. Olay kurgusu ve bağlanışı şahane.

Hic kimse olmanın herhangi bir kimse olmaktan daha onurlu oldugu zamanlar ve mekanlar vardır.

"Bu dünyada gerçegi söylemenin dışında her şey bağıslanabilir."

1 Mart 2017 Çarşamba

Matematiksel bir aksiyon-Olasılıksız

Kitap farklı karakterlerin hayatlarından kesitlerle başlayıp bir araya gelişlerinin ve yaşadıklarının hikayesi. Ama ne hikaye...

İçinde maddelerin aslında enerji olduğuna atıfta bulunuluyor. Kuantum fiziği, Einstein ve Pascal gibi bilim adamlarından tutun da Budistlerin bile bu konuda neler dediklerine değiniyor.

Trevanian'ın Şibumi'si ayarında bir aksiyon fırtınası.Bazı yerlerinde sanki tetris oyununda boş kalan kısma uygun şekil gelmiş gibi hissediyorsunuz. Bu da yazarın kurgusundaki tuhaflıklar diyebiliriz. Ama kesinlikle çok başarılı.

Asıl kahramanımız Üniversite'de İstatislik Hocası ama geçirdiği epilepsi krizleri sonrası işini yapamaya başlar ve geçimini kumarla sağlamaya başlar. Bir de ikizi vardır ve onda da aynı semptomlar vardır. Başı belaya girip de kardeşi yardımına gelince onun doktorunun tedavisini denemeye karar verir. Bu tedavi ona ve kardeşine müthiş bir önsezi yeteneği verecektir.

Eş zamanlı olarak CIA'ye bağlı bir bilim araştırmaları kuruluşunda 2 bilim adamı alfa deneği üzerinde çalışmalar yapmaktadır. Denekleri ölünce bu sefer beta deneğinin peşine düşerler. Bu kahramanımızdan başkası değildir.

Romanda çok fazla karakter var. CIA, Rus mafyası, Rus ve Kuzey Kore ajanları vs vs... ama sondaki toparlanış ve 2. kitaba hazırlayarak bitiriş şahane. Aksiyon sevenler mutlaka okumalı.

Tuhaf, tüm duyuların merkezi olan beyin, acı hissetmeyen tek organdır.

"Yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci sahneye fırlayıp Romeo'nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır. Sonunda geminin batacağı bilindiği halde Titanic defalarca izlenmiştir. Bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın. Çünkü Romeo ölmeli, Titanic batmalı, ama aşk her şeye rağmen yaşanmalı."

"Gelecek, onu görene kadar şekilsizdir. Bir parayı havaya attığında iki olası gelecek vardır, birinde para yazı gelir, diğerinde tura, ama sen görene kadar ikisi de değildir."

"Evet. Ama eğiticiler filler zincirleri kıramayacaklarını öğrenene kadar ip kullanmazlar. Bak Nava, aslında o filleri orada tutan ipler değil, akıllarındaki koşullanma. İşte bu yüzden bilgi önemlidir. Eğer bir şey yapabileceğini düşünürsen, aslında bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer yapamayacağını düşünürsen, o zaman da çoğunlukla yapamazsın, çünkü yapmayı denemezsin bile."

"İmkansız diye bir şey yoktur, sadece bazı olayların olma olasılığı daha düşüktür."

Şimdi de düşük olasılıklı bir olaydan söz edelim: Dünyaya dev bir gök taşı çarpacak ve uygarlık yok olacak. Jeofizikçilere göre, her yıl bunun olma olasılığı milyonda bir.
İnsanoğlunun atalarını da hesaba katarsak, yedi milyon yılı aşkın bir süredir bu gezegende varlığımızı sürdürdüğümüze göre, bir gök taşının bugüne kadar bizi yok etmiş olma olasılığı yüzde yedi yüz. Yani anlayacağınız, bir kere değil, yedi kere ölmüş olmalıydık şimdiye kadar.

"Budistlere göre her şey geçicidir. Buddha, dünyadaki bütün acıların kaynağının insanların maddelere ve fikirlere bağlılığından kaynaklandığını ve akan, değişen ve hareket eden evreni kabul etmedikleri için böyle olduğunu düşünmüştü. Budizme göre, uzam ve zaman, bilinç yansımalarından ibarettir. Budistler objeleri maddeler olarak değil de, evrensel bir hareketin içinde var olan dinamik süreçler olarak görürler ve bu da sürekli değişmektedir. Yani, maddeleri enerji olarak görüyorlar, aynen kuantum fiziğinde olduğu gibi."